Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.609

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibiacemibilge -
Günlük adıBeğendiklerim.. - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı570094
Son güncelleme / Toplam kayıt7.09.2015 04:34:00 / Toplam kayıt: 89

GÜNLÜK KAYITLARI
AĞZINA SAĞLIK GÜLSE BİRSEL...Yeni yorum girAç/Kapa


GIRGIR MANŞETLER (5)Yeni yorum girAç/Kapa


GIRGIR MANŞETLER (4)Yeni yorum girAç/Kapa


GIRGIR MANŞETLER (3)Yeni yorum girAç/Kapa


GIRGIR MANŞETLER (2)Yeni yorum girAç/Kapa


GIRGIR MANŞETLER (1)Yeni yorum girAç/Kapa


BİZ BÜYÜKLERE NİNNİ!..:)Yeni yorum girAç/Kapa


TÜRKLER GİBİ EĞLENMEK... :))))Yeni yorum girAç/Kapa
 
Almanya'dan gazeteci bir dostum aradı. Bir meslektaşımızın Ankara'ya geleceğini ve Türkiye-AB ilişkileri konusunda bir makale yazacağını söyledi.
Gelecek arkadaş Türkiye'nin katılımına sıcak bakıyormuş. Benim adımı, telefonumu vermiş, yardımcı olmamı istiyormuş.
Kabul ettim. Neticede bir yerde memlekete hizmet durumu.
Ertesi gün aradı, buluştuk. Bir yerde oturduk, bir-iki fincan çay içtik.
Nereye gitmek istediğini sordum. "Kocatepe Camii" dedi. "Niye", diye sordum.
"Sen Müslüman mısın?". Değilmiş, ama merak ediyormuş. Neyse gittik.
Bana kubbenin çapından, avizenin ağırlığına, toplam kapalı alanın metrekaresinden, avlunun kapasitesine kadar sorular sordu.
Önce soruyu soruyor, 0ndan sonra cevabını veriyordu.
Sonra akşam oldu. "Türkler gibi eğlenmek istiyorum" dedi.
"Siz nasıl eğleniyorsanız, bir akşamı nasıl geçiriyorsanız, tam öyle".
"Yapma, bünyen kaldırmaz" dedim, dinletemedim. Eh, artık keyfi bilir.
O yıllarda Ankara' da benim en sık uğradığım mekânların başında Sembol Tanju'nun Neyzen'i vardı.
Beraber Neyzen'e gittik.
Önce dekorasyondan büyülendi. Hatta not defterini çıkardı, ufak tefek eskizlerini çizdi.
Derken ney taksim başladı.
Çok şaşırdı; "Bu dini bir enstrüman değil mi? Dini müzik çalıyor. Burası dindarların devâm ettiği bir lokanta mı" diye sordu.
"Boşver" dedim, "takıl".
Neyden sonra ise -Neyzen'de adet olduğu üzre- aryalar okunmaya başladı.
Misafirim biraz daha şaşırdı.
"Sizde" dedi, "dinî müzik dinleyen, opera da dinliyor mu?".
"Sizde dinlemez mi" diye sordum, aklı karıştı.
Bu arada hayretler içinde masaya yığılmaya başlayan mezelere, masalardan masalara yapılan rakı-meze ikramlarına bakıyordu.
"Burada herkes birbirini tanır mı"diye sordu,
"Yoo, yahu boşver, sen takılmana bak" dedim.
Aryalar bittiğinde ise sıra popüler şarkılara geldi.
Benden sözlerini çevirmemi istedi.
Bir-iki şarkı sonra not defteri yeniden çıktı ve deli gibi not tutmaya ve soru sormaya başladı.
Alevi türküsü okununca, "Burası Alevilerin yeri mi?",
Dokuz sekiz çalınca, "Buraya çingeneler mi geliyor",
Ege türküsü okununca "Buradakiler efeleri neden destekliyor?" diye sorular sordu durdu.
Arada bir de "Bu müziklerden birini dinleyen ötekileri de dinliyor mu" diye sordu..
Daha  neler neler;
-Şu Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar
- Buraya Urfalılar mı geliyor?
- Hayır.
- Lörke, lörke, lülülülü
- Burası Kürtlerin mi?
- Hayır
Bunlara anlam vermeye çalışırken, önce "Çiao Bella" sonra da, "Venseremos" çalınca birden ciddileşti.
-Bana istediğini söyle, ama ben bunun Şili Komünist Partisi marşı olduğunu biliyorum.
-Doğru, öyle zaten.
-Burası Komünistlerin mi?
-Şöyle bir çevrene bak, öyle mi görünüyor?
-...
Hayatında peçetenin sadece ağız silmek için olduğunu zanneden ve çatal-kaşık ile tabağa vurarak 
hiç bateri çalmamış bu arkadaş, sandalyelere çıkanlardan da önce biraz korktu.
Sonra 0nun da içi gitti, fark ettim, ama bir şey söylemedim.
Mezeler bitip, balıklar geldiğinde ise fena afalladı. Önce:
"Biz yemek yedik ya" dedi, sonra "ama ben doydum" dedi, fakat ben:
"Madem Türk gibi eğleneceksin, bunu da yemelisin" deyince, pek itiraz edemedi.
Bu arada ben de şarkıları türküleri çevirmeye devam ediyordum.
Ben çeviriyordum, o dehşet içinde bana bakıyor, sonra bir soru soruyordu,
ben de cevap vermeye çalışıyordum;
-Yaslan dağın yamacına Halil İbrahim.
-İbrahim kim? Meşhur birisi mi?
-Ben ne bileyim.
-Herkes alkışlıyor, 0nlar mı tanıyor?
-Bilmem. Yahu, güzel bir türkü işte, takılmaya bak.
-Düşman galip geldi haklayamadım, döküldü cephanelerim toplayamadım.
-Bu, kahramanlık türküsü mü?
-Hayır, eşkıya türküsü.
-Bu eşkiyalar politik mi?
-Yok be, bayağı eşkiya. Bizde eşkiyaya türkü yakarlar.
-Peki şu kızla adam niye romantik romantik dansediyor.
-Şarkı güzel.
-Ben bunu anlamıyorum. Yani aşk, düşman, cephane?
-Boş ver işte, takıl.
-Vur hançeri kadınım ben öleyim.
-Neden kadınının 0nu bıçaklamasını istiyor?
-Çok seviyor.
-Kanım aksın ki, terk etmem seni.
-Neden kanı akıyor, kaza mı geçirmiş?
-Yok canım. Yani o kadar çok seviyor. Seni terk edersem öleyim diyor.
-Biraz garip.
-Yahu boşver, sen takıl.
Bir-iki şarkı daha dinledi. Sonra patladı;
-Yahu sizde bütün şarkılar aşk ve ölümle ilgili.
-Evet, ne olmuş. Hayat da öyle. Başka ne var ki?
-Doğru aslında. Ama biraz garip değil mi?
-Ne yapacaktık, çayıra çimene şarkı mı yazacaktık? Biz bu kadarını yapabiliyoruz.
-Yanlış anlama. Hepsinin de sözleri çok güzel.
-Sorun ne?
-Bilemiyorum.
Bütün masalar ağzı kulaklarında hoplaya-zıplaya "sürünüyorum" diye göbek atarken, yüzünü görmeliydiniz.
Sonra Çile Bülbülüm çalınca, bu defa komaya girdi.
- Bu şarkıda ALLAH diyorsunuz.
- Evet, deriz.
- Ama ALLAH deyip rakı içiyorsunuz.
- Ne olmuş, içeriz.
- Yanılıyorsam, lütfen düzelt. İslâm'da alkol günahtır.
- Doğru.
- O zaman neden yapıyorsunuz?
- Güzel oluyor. Sana bir sır vereyim mi?
Bugün müzede gördüğün heykeller varya, dün burada 0nlar içiyordu. ALLAH deyip, rakı içtikleri için
taş oldular. Garsonlar 0nları gizlice müzeye taşıdı.
- ...
- Yahu şaka, gevşe biraz. Sen takılmana bak.
10. Yıl marşı başlayıp, bütün masalar tempo tutmaya başlayınca, manası Türkçe'de aşağı-yukarı "oha"
olan bir lâf etti.
En çok da 0nuncu Yıl Marşı eşliğinde tren yapılmasını yadırgadı.
Önce kısık bir sesle:
"Burası emekli subayların lokantası mı" diye sordu.
Nasıl baktıysam, "boşver" dedi, "takılalım".
Bir de bir Arap bir de Yunan şarkısı çalınca tümden aklı karıştı.
-Siz Yunanları seviyor musunuz?
-Arada bir.
-Ama Yunan şarkısı dinliyorsunuz?
-Arada bir işte.
-O demin söylenen Arapça şarkı ne diyor?
-Ne bileyim ben.
-Yunanca şarkının sözleri ne?
-Yahu nereden bileyim?
-O zaman neden dinliyorsunuz?
-Güzel oluyor. İlla anlamak mı lâzım.
- ...
Bir Azerî türküsünü de tercüme edince,
"Buradaki herkes Azerice biliyor, öyle mi?" diye sordu, ama artık ben de de cevap
verecek takat kalmamıştı.
 
(Devamı altta)


Kayıt tarihi : 17.03.2010 - Toplam yorum : 1

Onun bu kültür şoku üç-dört saat sürdü. Sonra kalkmak istedi, yorulmuştu.
"Yahu olur mu" dedim, "daha çorba içeceğiz".
Bana çok garip baktı, "ama yemek yemiştik. Yemekten sonra da balık yemiştik. Rakının üzerine nedense bira da içtik.

Üstelik o kadar yemeğin üzerine sıcak helva da yedik, sonra bir de meyve yedik.
Onun da üzerine kuru yemiş yedik. Kahve de içtik"...
"Olmaz", dedim. "Şimdi de çorba içeceğiz. Devamında da dürüm yiyeceğiz.
Türkler gibi eğlenmek istemiyor muydun?" Boynunu büktü. Bir şey söylemedi. Oradan bir dürümcüye gittik.
Mercimek çorbası, birer porsiyon soslu-soğanlı dürüm. Ben "keşke başka çorba içseydik" deyip,
keyifle, şırdan tuzlama, paça ve işkembeyi anlatmaya başladım, ama yüzünü ekşiterek eliyle "ne olur sus"
gibisinden bir hareket yaptı. 0nu pek anlamadım.
Yolda bana baktı, baktı sonra; "Biliyor musun?" dedi, "biz Almanlar da aslında eğleniriz"...
"Ne yaparsınız" diye sordum, "uzun masalarda yan yana oturup, bira içerek, sallandığınızı biliyorum.
Bir de bizde ilkokulda deve-cüce diye bir oyun vardır. Galiba 0nu da oynuyorsunuz" dedim. O bir şey demedi...
Biraz sonra "biraz fark olacak tabii, siz Akdeniz milletisiniz" dedi.
Ben de "tam değil" dedim. "Aslında aynı zamanda Kafkasyalı, Orta Asyalı, Orta Doğulu, Avrupalı, Balkanlı ve
Egeli, Karadenizli'yiz" dedim. "
"Haydi" dedim.
Sevinçle "otele mi gidiyoruz" dedi.
"Yoo" dedim, "Gölbaşına. Orada göl var. Şimdi yola çıkarsak, şafak sökerken orada oluruz. Güneş doğarken
rakı içeceğiz".
Bana garip garip baktı, "Ondan sonra otele dönebilir miyim" diye sordu.
Kahvaltı saatinde oteline bıraktım. Öğleyin yeniden buluştuk. Ne kahvaltıda ne de öğle yemeğinde hiçbir
şey yememiş. Sadece soda içmiş.
"Keşke kahvaltıda benim bildiğim bir yer var, oraya gitseydik. Sucuklu yumurta yerdik" diyecektim, vazgeçtim.
"Sakın Türkleri AB'ye sokmayın" diye bir yazı yazmış.
Çok şaşırdım, "Bana senin Türkiye'nin AB'ye girmesini istediğini söylemişlerdi" dedim.
"Öyleydi" dedi, "ama o zaman daha Türkiye'ye gelmemiştim"
"Türkiye'yi sevmedin mi" diye sordum.
"Bayıldım" dedi, "harika bir ülke. Ama AB'ye girerseniz, hem siz bozulursunuz, hem de biz bozuluruz."
Çünkü biz zâten dominant kültürmüşüz. AB'ye girersek, 0n sene sonra Fransızlar, Almanlar "sürünüyorum"
diye göbek atmaya, yeni nesil "kadınım bıçakla beni, seni çok seviyorum" diye ilân-ı aşk etmeye başlarmış.
"Şu Ren'in suyu akar derindir oy, oy, oy" gibi,
"yaslan dağın yamacına Hans Peter'im" gibi,
"Münih'in etrafı dumanlı dağlar" gibi filân işte...
Ayrıca bütün Avrupa obez olurmuş.
Kimse de sabah işe zamanında yetişemezmiş.
"Biz nasıl bozuluruz" diye sordum,
"Size, AB'de bunların yarısını yaptırmazlar" dedi.
Aman neyse boşverin, biz takılalım...
O da artık takılıyor zaten...

 

(ALINTI)



Kayıt tarihi : 17.03.2010 08:40:00 - Yorum sahibi: acemibilge


EN ÇOK İZLENEN VİDEO...Yeni yorum girAç/Kapa


En çok izlenen videoYeni yorum girAç/Kapa


Dünyanın en zeki insanı...Yeni yorum girAç/Kapa


ŞAKA GİBİ, AMA MAALESEF DEĞİL!...Yeni yorum girAç/Kapa


OLASILIK...:)Yeni yorum girAç/Kapa


ŞANS...:)Yeni yorum girAç/Kapa


İki kardeşin muhteşem gösterisi...Yeni yorum girAç/Kapa


Sayfa : <<  < 1 2 3 4 5 6  >   >>

Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,1132813