Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.321

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibimakro3002 -
Günlük adıBirşeyler. - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı225273
Son güncelleme / Toplam kayıt6.08.2013 15:07:00 / Toplam kayıt: 36

GÜNLÜK KAYITLARI
Yeni yorum girAç/Kapa

 

Bizim koyun saydığımız, o sıfatla değerlendirdiğimiz, belkide tanıdığımızda ahlak abidesi olarak kabul edeceğimiz, 0nların içerisinde, aldığı askari ücretle ev kirasını veren, yaptığı fazladan mesai getirisiyle evini geçindirmeye çalışan, dün ideolojimiz gereği dirsek temasinda olduğumuz, bir kısmı varoşlarda oturan, bir kısmı çok övündüğümüz, yere göğe sığdıramadığımız, 0nlardan daha akıllı olduklarını iddaa ettiğimiz itlerimizi bağlasak yaşayamayacakları yerlerde hayatlarını idame ettirmeye çalışan, insanlarımız yokmudur? AKP ye oy vermiş, kayıtsız şartsız Atatürk milliyetçiliğinden taviz vermeden, namusuyla, şerefiyle, hiç bir AKP yardımı almamış insanlar yokmudur? Biz bunları da aşağılıyor aptal, koyun sıfatı yakıştırıyoruz. Çünkü biz fikir tartışmıyor bu ülkenin farklı renklerini aşağılıyoruz. Oysa yaptıklarımız kendimizi tatmin etmek, köhne, içi boş, ideolejimize inanmayanları aşağılamak ve bu insanlar için hiç bir şey ifade etmeyen söylemlerlerden öte bir şey değil. Bu millet artık bunu yemiyor, sorunun kaynağını bildiğimiz halde kızmaktan, dile getirmekten korktuğumuzu biliyor, ve sadece vurun abalıya diyerek, sahte tebessümlerimize acı acı gülüyor.. Bu insanlar günü kurtarabileceği, namusundan şimdilik taviz vermeyeceğini düşündüğü ve şimdilik çorbasını kaynatabileceğini düşündüğü iktidara oy veriyor.. Bu insanların yarın endişesi, bu gün çocuklarının rızkını elde etmenin dışında bir ihtiras oluşturmuyor. Oysa bir kısmımız, yarın ki banka hesaplarımızın, bir kısmımız etkileneceğini düşündüğümüz yaşantımızın, bir kısmımız ise ideolojimizin anlatımdan, paylaşımdan uzaklaşacağı endişesi içerisindeyiz.. İnanmadığımız, güvenmediğimiz liderlere destek veriyor, konuşuyor, kızıyor, bizden başka ülkeyi düşünen yokmuş gibi ahkam kesiyoruz. Pek çoğumuz bildiği halde, hiç birimiz Libya'ya Kaddafi, İran'a Humeyni geldiğinde, paraların kısa bir sürede devletleştirildiğinden bahsetmiyoruz. Pek çoğumuz inanmadığımız, güvenmediğimiz, ideolejimizin iktidar olması gerektiğini savunuyoruz. Atatürk'ten miras sadağın dolu olduğu söylemleriyle hayallerimize ısrarla inanmalarını istiyoruz..İçlerinde tek amacı evine ekmek götürmek olan insanların hisleri, yaşadıkları zorluklar, geçim sıkıntıları bizi hiç bağlamıyormuş gibi davranıyor, hepsini aynı kefeye koyuyoruz. Aramızda giydiği markaların etüdünü yapan ve insanları özendirerek aşağılıyanlarımız da var. Hatta bu insanlara benim senin sırtındaki ceket kadar diplomam var demekten haz alanlarımız da var. Belki biliyorsunuz, belki farkında değilsiniz, belkide işimize gelmediği için bilmezden geliyoruz. Fakat bu söylem insanlarımızı eğitimiyle değil kişiliğiyle aşağılamaktır.. Unutmayalım ki ulu önderimiz Gazi Mehmet Mustafa Kemal Atatürk'ün "Ben bir tek bu cevabın yanıtını veremedim" diyerek, işaret ettiği insan basit bir türk köylüsüydü. Ülkemizin gerçek sahipleri ve bu ülkenin bütün sıkıntılarına futursuzca göğüs geren bu insanlar bir konuşmaya başlarsa, hiç birimizin verebilecek cevabı olamayacak.. DEVAMI AŞAĞIDA



Kayıt tarihi : 20.10.2007 - Toplam yorum : 4

Günlükleri gazete küpürleriyle dolduruyoruz. Bir zamanlar, bir kardeşim bir kaç gün günlüğün de gazete küpürlerini capy yaş pasta yaparak şehit proplemlerini yansıtmaya çalışmıştı. Ayağa kalkıp yerin dibine sokanların arasında olanlarımızın, aynı şeyleri kullanarak muhalefet yapmayı maharet sayması dahi düşündürücüdür. Yeter artık bulunduğumuz konumu koruyucu önlemlerden, yozlaşmış dedikodu mahiyetli çekişmelerden bıktık. Uzlaşmacı ve çözüm üretme yönünde birliktelikler, ittifaklar görmek istiyoruz. Gazete küpürleri kısır döngüler ile birbirimizle savaşmak yerine, Gazi Mehmet Mustafa Kemal Atatürk'ün ideallerini ve yaşamını capy ve yaş pasta yaparak ahkam kesmek yerine, fotoğraf Atatürkçülüğü oynamak yerine, az biraz o değerin bir daha hayata gelmeyeceğinin bilincinde uzlaşma istiyoruz. Artık hiç kimse bir diğerinin omuzlarına basarak bir yerlere gelmeye çalışmasın. Artık hiç kimse benim ideolojim, senin ideolojini döver aymazlığına kalkışmasın. Artık hiç kimse elinde en ufak bir delil yok iken karşısındakini yalancı ve düşman ilan etmesin. Artık hiç kimse şeriat ilan etmek ve karşıtı olmanın arkasına sığınmasın. Biz bıktık bu safsatalardan. Bu ülkenin fakirleştirilmiş, at mabadında sinek gibi geçinen insanları da bıktı. Silahını temizlemeyi öğrenemeden gerilla eğitimli itlerin karşısında savaşmak zorunda bırakılan çocuklar ve aileleri de bıktı. Biz Cumhuriyetimizin ilk yıllarında hazinemizde beş kuruş yok iken, neredeyse yiyecek ekmeğe muhtaç iken, cebindeki mendile kadar devlet tarafından temin edilerek, ülkesine hizmet etsin düşüncesiyle büyük fedakarlıklarla yurt dışında okutulan zavrakların bu ülkeye hizmet etmek yerine ceplerini doldurmak amaçlı tercih kullandıklarını, kendi şirketlerini kurduklarını ve bu günün yabancı ortaklı tröstleri olduklarını her fırsatta ülkemizin yönetimine müdahale ettiklerini biliyoruz. Biz bunlara itaat etmekten de bıktık. Bu nedenle Ölen, Doğan aymazlığını bırakıp akılcı bir tek pencereden bakalım. Yedi ceddine yetecek maddeleri olduğu halde sergiledikleri vatansavar ihtirasları artık canımızı yakıyor. Biz yaştakiler bir düşünün bakalım. O yıllarda (1970) İngiltere başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi bunlardan bir kaçının 0nayı, teminatı olmadan bu ülkeye çivi veriyorlarmıydı? Peki nasıl oluyor bu iş diyerek hiç düşündükmü? Biz sadece şimdi mi satılıyoruz? Yoksa biz 1937 den hemen sonra satılmaya başladık da şimdi bunlar kalan son tezgah döküntülerinimi pazarlıyor? Fatura ağırlaşınca, aklımız başımıza gelmediysede çenemiz mi çalışmaya başladı? Yoksa hala o zamanlarda olduğu gibi boş boş muhalefet yapıyor birbirimizi mi yiyoruz? Yoksa çözümün sadece iktidar partisini alaşağı etmekte olduğunu düşünen bir diğer % 50 aptallarmıyız?

Akıllı olalım bir tek kulağımızın arkası kaldı.

NOTER AHMET.


Kayıt tarihi : 20.10.2007 23:43:00 - Yorum sahibi: makro3002

Sevgili Orkam; bence yukarıdaki yorum biraz zorlama bir yorum gibi geliyor. Malum son zamanlarda bu ülkede tuhaf şeyler oluyor. Nedense icraat makamında oturanlar değil, muhalefet suçlanıyor sürekli. Bu yüzden günlükteki bu kayıt biraz AKPvari tespitlerle dolu. Ben sadece bir tek şey sormak istiyorum; madem herşey söylediğiniz gibi de, neden üç beş sivri haricinde AKP ye oy veren Türkiye nin yarısı göğsünü gere gere "ben AKP ye oy verdim" diyemiyor ? Çünkü suçluluk psikozu içerisindeler. AKP nin rejimle ilgili tehlikeli eğilimlerini biliyorlar ama günü kurtaracak basit menfaatler karşılığında oylarını satıyorlar. Türkiye nin geleceğini hiç düşünmüyorlar. Üstelik kendilerinin ağızlarına bir parmak bal olarak yapılan bu yardımlar Türkiye nin geleceğini ipotek ediyor. Rakamlarla konuşmayı seven AKP hükümeti neden 5 yıl önce kişi başına düşen borçla, şimdiki borcun kıyasını yapmıyor ? Çünkü işin sırrı orada gizli. Bu hükümet döneminde kişi başına düşen borç dolar bazında ikiye katlandı. Bu gün mercimek, nohut yardımı alanlar bilmiyorlar ki, torunlarının istihkaklarını yemekteler. Sadece kendi torunlarının değil, bizlerin torunlarının da......... Ankara da Keçiören metrosunun 2005 yılında bitmesi öngörülmüştü. Yıl 2007 sonları olmasına rağmen metro bitmediği gibi taşeron firmalar tası tarağı toplayıp kaçtı. Neden  ? çünkü belediye hakedişleri ödemiyor. Niye ödemiyor ? cevap; "para yok"... Aynı belediyeye bakıyorsun binlerce aileye mercimek, nohut, kömür, ekmek, burs yardımları yapıyor, iftar çadırları kuruyor. Manzara çok açık. Belediye "hizmet" için harcaması gereken parayı kendine yandaşlara oy karşılığında yediriyor. Eskiden belediyeler dilencileri toplardı cami önlerinden, şimdiler de belediyeler eliyle dilenciler yaratılıyor. Şimdi insanlar diyebilir ki; açlıktan ölsün mü gariban ? elbette ölmesinler ama bunun yolu, belediyeden ya da Sosyal Yardımlaşma Fonundan alınan günü kurtaran yardımlar değil. İnsanların iktidardan öncelikle gelir dağılımındaki adaletsizliği düzeltmesini talep etmesi gerekiyor. Hatta 0nu bırakın spesifik bir örnek olarak halen 450 ytl civarında olkan asgari ücretin en azından açlık sınırı olan 900-1000 ytl civarına çıkarılmasını talep etmesi gerekiyor. Bunlar talep edilmediği sürece %47 değil %99 bile olsa o insanlar halk değil benim gözümde bir "yığın" olarak kalacaklardır. Peki AKP seçmeninin böyle bir talebi var mı ? Bana sorarsanız yok. Öyleyse hiç kimse beni bu kadar kişiliksiz yaşamaya alışmış, yapılan üç kuruş yardıma oyunu satan kişiye saygı duymaya davet edemez. Kaldı ki, çoluk çocuğunun geçici selameti için oyunu satan adamla, çocuğuna bakmak için yol kenarında müşteri bekleyen telekız arasında ne fark var sizce ? Sonuç olarak yukarıdaki tespitlerin hiç birisine katılmıyorum. Sıradanlığı normal karşılarsanız, sıradanlaşırsınız.  Sevgiler, saygılar.


Kayıt tarihi : 21.10.2007 12:00:00 - Yorum sahibi: piruspapirus

Sevgili Pirus kardeşim, öncelikle değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi ve her zaman da tekrarlarım, AKP beni sevmez ben de AKP yi sevmem. Lakin bu gerekçem hiç bir zaman ülkemin yanlış karar vermiş insanlarını aşağılama sebebim olmamıştır, olmamalıdır diye düşünüyorum. Benim küçük aklımla düşünebildiğim kadarıyla, biz bu insanlara tutar, "Sen AKP lisin, it senden daha akıllıdır." Sen AKP ye oy verdin, koyunsun." sen MHP ye oy verdin, az akıllısın" Sen CHP ye oy verdin, en akıllısın" deme cüretine devam edersek, ki ediyoruz. Bence bu eylemimiz, bizim gibi düşünmeyen o insanları aşağılayıp, kendimizden uzaklaştırarak ayrımcılık yapmanın dik alası olur. Peki bu eylem, kabaca ülkemizi % 47 ve % 53 olarak ikiye bölmek olmuyormu? Avrupa, ABD ve pkk itlerinin ekmeğine yağ sürmüş olmuyormuyuz? Peki bu insanlarımız pkk itlerine karşı aynı terör cephesinde omuz omuza mücadele vererek gazi ve şehit olmuyormu? Peki bu tarz mahalle ağızı aşağılama söylemlerimizle, bu insanları daha ne kadar aynı cephede, aynı amaca hizmet eden dost, kardeş, cephe gerisinde it, koyun, yığın olarak bu ülkeye zarar vermeden tutabileceğiz. Bence bu eylem yanlış ve bu insanları ikna etmenin daha akılcı, yapıcı, uzlaşmacı, öğretici, yollarını bulmalıyız. Eminim ki o zaman bu milletin önüne kimse taş koyamayacak, çağdaşlık yolunda ilerlemekten kimse alıkoyamayacaktır. Aksi halde 30 yıl önce olduğu gibi, pek çok konuda aynı şeyleri düşündüğümüz halde, sadece birbirimizin kafasını kırmakla yetinecek, yine birbirimizi anlamaya çalışmayacağız. Ben ülkemizde çok partili döneme geçildiği günden beri muhalefetin, iktidar karşıtı muhalefet görevini yerine getirmekten çok, ticari mantıkla fabrika yöneten patronu oynadıklarını, düşünüyorum. seçimler esnasında da bu böyle olmuştur. (Hepimizin kabul edeceği gibi bu ülkenin en dürüst ve temiz siyasetçilerinden biri olan rahmetli Bülent Ecevit Fethullah Gülen'e destek vermemişmiydi? DTP, DTP diye feryat ediyoruz, Mecliste ne işleri var diyerek serzeniyoruz, peki bunları 1993 seçimlerinde Meclise CHP sokmamışmıydı? Ülkeyi çağ atladı diyerek, gereksiz ve zamansız lükse alıştıran, geçinmek için rüşveti metcanen yasallaştıran Anap değilmiydi? Değişen birşey yok şimdi de AKP birşeyler yapıyor, ve biz yine birbirimizin kafasını kırmakla meşkulüz. Konuşuyoruz lakin icraat yok. Hatta Fethullah Gülen'in nerelerden ödüller aldığına bakarsanız, bu konuda fazla konuşmaya da gerek kalmayacaktır.) Aksi halde iktidarların yanlış icraatlerine, muhalefetler sadece bu iş yanlış diyerek feryat etmemeliydiler. Menfaatlerine değil ülkeye çalışmalı, araştırmalı, kesin kanıtlar içeren dökümanlar oluşturmalı, basın organlarında yayınlamalı, Meclise getirerek; İktidarın bu icraatı bu nedenlerden dolayı yanlıştır. Ülkemize bu gün ve gelecekte şu gibi zararlara sebep olacaktır. DOĞRUSU BUDUR biz ülkemizin menfaati için bu konuda iktidar ile yardımlaşmaya hazırız diyebilmişlermidir? Hayır sadece susmuş, yanlışları izlemiş, bir dahaki seçime yatırım oluşturmuş, çilliden, necoya, hepsi birbirlerini aklamıştır. Yarın aynısı olmayacakmı? Olan bize olmuş, 50 yıldır sargılar içerisinde geziyoruz. Artık aynaya bakmalı ve kendimizi sorgulamalıyız. Seyis gazi, jokey gazi, lakin bütün sahip olduğumuz atlarımız Üsküdar'ı geçmiş. Saygılar sevgiler kardeşim.


Kayıt tarihi : 21.10.2007 15:12:00 - Yorum sahibi: makro3002


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Sayfa : <<  < 1 2 3  >   >>

Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,0859375