Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.726
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.043

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibialeyra - NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Günlük adıbir tutam kahkaha - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı2991378
Son güncelleme / Toplam kayıt26.06.2016 07:04:00 / Toplam kayıt: 618
ilginç bulduğum şeyleri paylaşmak istiyorum

GÜNLÜK KAYITLARI
TEMELYeni yorum girAç/Kapa

Temel birgün Amerika'ya gitmiş. Newyork'taki en ünlü ve lüks genelevine gelmiş. Buyur etmişler.
- "Janiffer'i istiyorum"
demiş. Kadın gelmiş:
- "Fiyatım 1000 dolar"
demiş. Temel kabul etmiş ve Temel Janiffer'le bir güzel beraber olmuş. Ertesi gün Temel gene gelmiş ve Janiffer'i cağırmış: Janiffer:
- "İndirim için gene geldiysen olmaz, fiyatım 1000 dolar"
demiş. Gene Temel bi güzel beraber olmuş kadınla. Temel ertesi gün gene gelmiş, aynı kadını istemiş, genel ev yöneticisi:
- "Efendim başka güzel kızlarımızda var"
demiş. Temel:
- "İlla da Janeffer"
demis. Janiffer memnunmuş iki günde 2000 dolar. Tabi Temel bir güzel yine beraber olmuş sarışın Janiffer'la. Kız dayanamamış sormuş Temel'e:
- "Sen ya çok zenginsin yada kafayı bozmuşsun. Üç günde 3000 dolar harcadın beraber olmaya."
Temel hiç istifini bozmadan:
- "Yok ulan Türkiye'den geliyorum. Oradaki kız kardeşin sana 3000 dolar gönderdi sana vermem için. Bizim başkasının parasında gözümüz yok."



Kayıt tarihi : 8.06.2006 - Toplam yorum : 0


NİNEM DİYORKİ!!!Yeni yorum girAç/Kapa

Ninem diyor ki;

- Kadın var taşı aş yapar, kadın var aşı taş yapar.

- Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa da ayaklarını uzatmış.

- Kusuru söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.

- Arazi eve yakın, at yere yakın, avrat ere yakın olmalı.

- Kartal sinek avlamaz, köpek kuşa havlamaz; aklı olan gelin, kaynanaya
hırlamaz

- Susmak, dayanılması çok güç bir cevaptır.

- Para; çoğu kapıyı açar, ama, kilitleyemez.

- Cahil savaş davuluna benzer; sesi çok, içi boştur

- Kar kuytuda, para pintide eğleşir.

- Aşkın nevi bir, taklidi bin türlüdür.

- Aşk kızamık hastalığı gibidir; insan ne kadar geç yakalanırsa, o kadar
ağır geçirir.



Kayıt tarihi : 8.06.2006 - Toplam yorum : 0


ARABA MARKALARI!!Yeni yorum girAç/Kapa

AUDI : Another Ugly Deutsche Invention (Bir diğer çirkin Alman İcadı)
BMW : Brings Me Women(Bana Hatunları Getirir)
FIAT : Failure in Italian Automotive Technology (Italyan Otomotiv
Teknolojisinin Hatası)
FORD : Fast 0nly Rolling Downhill(sadece yokuş aşağı hızlanır)
SAAB : Shape Appears Ass-Backwards( Popo Görünümlü)
HYUNDAI : Hope You Understand Nothing's Driveable And Inexpensive...
Umariz hiçbirseyin sürülebilir ve pahalı olmadığını anlamışsınızdır)
VOLVO : Very Old Looking Vehicular Object (Çok eski görünüşlü araç)
PORSCHE : Proof Of Rich Spoiled Children Having Everything (Zengin züppe bebelerinin herşeye sahip olduğunun kanıtı)
HONDA : Had 0ne, Never Did Again (Bi tane var, bir daha asla)
JEEP : Just Eats Every Penny (Son kuruşuna kadar tüketir)
JAGUAR : Just A Guess U Are Rich (Sadece zengin olduğunu tahmin ediyorum)
KIA : Keep It Away (Benden uzak tut)
MERCEDES - BENZ : My Expensive Race Car Emits Dense Exhaust Smoke - But Efficiency Near Zero (Pahalı arabam feci egsoz gazı çıkarır - Ama performansı nerdeyse sıfır)
TOYOTA : To Operate Your Own Terrific Automobile (Kendi korkunç
otomobilini yönetmek)
VOLKSWAGEN : Very Old Lowered Kinky Sedan With A Great Engine Noise
(Muhteşem motor sesli acayip ufaltılmış sedan!)
SUBARU : Tersten U R a BUS (sen bir otobüssün)



Kayıt tarihi : 8.06.2006 - Toplam yorum : 1

çok hoş ya:)
Kayıt tarihi : 8.06.2006 01:51:00 - Yorum sahibi: Kupa_Kizi


genç doktorYeni yorum girAç/Kapa

Yaşlı doktor kasabayı terk etmek üzereyken yerine gelen genç doktoru almış hastalarını tanıştırmak üzere evden eve dolaştırmaya başlamış.
İlk girdikleri evde bir kadın:

  - "Doktorcuğum çok mide ağrısı çekiyorum" demiş. Eski doktor da;
  - "Bence biraz fazla meyve yiyorsunuz da 0ndan..." demiş.

Dışarı çıktıkları vakit yeni doktor "Abi" demiş, "Kadını muayene bile etmeden nasıl böyle bir neticeye vardın ?"

Yaşlı doktor anlatmış: "Oğlum, numaradan gözlüğümü yere düşürdüm bir de baktım ki yatağın altı meyve kabukları ile dolu.."

İkinci evdeki hastayı genç doktorun muayene etmesine karar vermişler. Bu evdeki kadın "Çok halsizim" deyince doktor ;

  - "Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demiş.

Dışarı çıkmışlar yaşlı doktor genç doktora ;

  - "Doğru söyledin" demiş "Bu kadın kiliseden dışarı çıkmaz. Ama nasıl anladın?" Genç doktor ;

  - "Ben de çaktırmadan yatağın altına baktım ve kilisenin papazını gördüm"



Kayıt tarihi : 8.06.2006 - Toplam yorum : 0


ÜNLÜ KAHİNYeni yorum girAç/Kapa

İçi sıkılıyordu. Anlayamadığı bir duygu içini burkuyordu. En iyisi 0na gitmekti. O yardımcı olabilirdi. Telefon açtı kâhine. Kahin  ; "imkansız, tam çıkmak üzereydim."

"lütfen" dedi kadın, O'nun kendisini kıramayacağını düşünerek.Zira , Çok zengindi kadın, ülkenin en zenginlerinden. Doğaüstü güçlere
inanırdı ve kahinin müdavimlerindendi. Tabi ki kahin böyle iyi bir

müşterisini kıramamıştı.
Karşılıklı oturuyorlardı. Önlerindeki suya baktı kahin, kaşları çatıldı, gözbebekleri büyüdü,  alt dudağı düştü, kafasını kaldırıp 0na baktı "çok üzgünüm" dedi,durakladı, belli ki söylemek istemiyordu. "ne?" dedi kadın ısrarla ve kahin söyledi :
'suda yarını göremiyorum..."
yıkılmıştı  kadın. Medyum bugüne kadar hiç yanılmamıştı. Yarın olmadığına göre bu gece ölecekti. Ne YAPMALIYDI?
Evine gitti, vasiyetini yazdı, biraz tv izledi uykusu gelmişti. Son gecesiydi ve ne yapacağını bilmiyordu. En iyisi uyumaktı. Böylece ölürken hiç bir şey hissetmezdi. Yatağına uzandı, gözlerini kapattı ve derin bir uykuya daldı. Uyandığında güneş yeni doğmuştu, kuş sesleri geliyordu. "
cennette miyim
?" diye düşündü. Her şey gece bıraktığı gibiydi. Kalktı,sabahlığını giydi, salona indi, her şey normal gözüküyordu kahin bu kez yanılmış mıydı acaba?
Masanın üstündeki gazeteye gözü ilişti. Manşette şöyleyazıyordu :                               
"ünlü kahin öldü !!!".

Hayatlarını kendi kararları ile yaşamak yerine başkalarının kararları ile yaşamayı seçenlere...



Kayıt tarihi : 7.06.2006 - Toplam yorum : 0


SERBEST KÜRSÜYE HİTABEN!!!!!Yeni yorum girAç/Kapa

Bir zamanlar oldukça kırıcı karaktere sahip bir çocuk vardı. Bir gün babası çocuğa bir çuval dolusu çivi vererek, her sinirlendiğinde ya da birisiyle münakaşa etmek durumuna geldiğinde bahçe çitine bir çivi çakmasını söyledi.

Birinci gün çocuk bahçe çitine tam 37 çivi çaktı.

 İlerleyen haftalar içinde çocuk, kendisini kontrol etmeyi öğrenmeye başladı ve bahçe çitine çaktığı çivi sayısı hergün azalmaya başladı. Sonunda çocuk, her sinirlendiğinde bahçe çitine çivi çakmanın 0nu rahatlattığını ve kendisini kontrol etmesini kolaylaştırdığını farketti.

Ve nihayet çocuğun bahçe kapısına çivi çakmaya ihtiyaç duymadığı gün geldi.

Hemen babasına gitti ve bugün bahçe kapısına hiç çivi çakmadığını söyledi.

Babası 0na bu kez de, bahçe kapısına çakığı çivilerden her gün bir tanesini sökmesini söyledi.  Çocuk sevincini ve kızgınlığını kontrol etmeyi başarmıştı..

Uzun günler sonra çocuk babasına gelerek bahçe kapısındaki tüm çivileri söktüğünü söyledi.

Babası oğlunu bahçe kapısının önüne götürüp dedi ki:

« Oğlum, sen iyi bir iş başardın. Ama bir de şu kapıda bıraktığın deliklere bak. »

Bu kapı artık asla eskisi gibi olamayacak.

Birisiyle kavga ettiğin ya da kalbini kırdığın zaman, o kişide tıpkı bu delikler gibi bir yara açmış olursun.

Birisini kırabilir ve sonra da özür dileyebilirsin.

Fakat o yara her zaman kalacaktır.  

Defalarca özür dilesende o yara kalıcıdır.

Birisini kelimelerle yaralamak, o kişiyi fiziksel olarak yaralamak kadar kötüdür.

Dostlar ender bulunan mücevherlerdir. 0nlar seni mutlu eder ve destek olur.

İhtiyacın olduğunda seni dinlemeye hazırdırlar.

Her zaman arkandadırlar ve yürekleri sana açıktır.

Dostlarına 0nları ne kadar sevdiğini göstermelisin.  



Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 4

bizleri bazen çekiç çivi kesmiyor, matkap elde dolaşıyoruz.
Kayıt tarihi : 7.06.2006 00:06:00 - Yorum sahibi: AITO
Güzeldi..Cukkk diye oturdu:))))
Kayıt tarihi : 7.06.2006 01:03:00 - Yorum sahibi: anayasa

HARİKA BİR YAZI. ÜSTÜNE YAZILACAK ÇOK ŞEY VAR AMA ÇIKAN SONUÇ HEP AYNI KIACASI SEVGİLİ ARKADAŞIM BİZ BÖYLE YAZILARLA HATIRLATMIŞ OLUYORUZ SADECE . ELLERİNE SAĞLIK


Kayıt tarihi : 7.06.2006 11:30:00 - Yorum sahibi: SENGULMENTESE


ünlü sihirbazYeni yorum girAç/Kapa

Herkes ünlü sihirbaz Harry Houdini'nin adını duymuştur. Yanına hiçbir gereç almadan, yalnızca giysileriyle girdiği herhangi bir hapishaneden bir saatten önce kurtulacağını iddia eder ve bununla övünürdü

 

İngiliz Adalar'ındaki küçük bir kasaba Houdini'yi davet etti. Houdini kasabanın yeni hapishanesine geldiğinde, hapishanedeki bir hücreye yerleştirildi. Heyecan doruktaydı. Kapılar kapandığında hiç kimse 0nun o hücreden çıkabileceğine inanmıyordu.

 

Houdini'nin kemerinde yirmibeş santimlik bir çelik parçası vardı ve bütün kilitleri 0nunla açardı. Otuzuncu dakikanın sonunda, yüzündeki kendine güven ifadesi yok olmuştu. Bir saat dolduğunda artık ter dökmeye başlamıştı.

 

İkinci saatin sonunda kapının üzerine yığıldı ve kapı o anda kendiliğinden açıldı. Kapıyı kilitlememişlerdi. Kapı yalnızca Houdini'nin kafasında kilitliydi. Biraz itse açılacaktı kapı, ama kapının kilitli olduğunu düşündüğü için bunu denemedi bile.

 

Şans kapıları da aynen böyledir. Kilitli olduklarını düşünüp, açmayı denemeyiz bile. Fakat bazen yapmanız gereken tek şey, şöyle hafifçe dokunuvermektir kapıya.



Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 0


BIRAKINIZ IŞIĞINIZ YAYILSINYeni yorum girAç/Kapa

 Uzaklarda küçük bir kasabada genç bir adam kendi işini kurdu bu, iki caddenin köşesinde bir perakendeciydi. Adam dürüst ve dost canlısıydı, insanlar 0nu seviyorlardı. 0ndan alışveriş yapıyorlar ve arkadaşlarına tavsiye ediyorlardı. Adam bir yıl içinde bir dükkandan, Amerikanın bir ucundan diğerine uzanan bir zincir yarattı. Bir gün hastalanıp hastaneye kaldırıldı. Doktorlar az zamanı kalmış olabileceğinden endişe ediyorlardı. Üç yetişkin çocuğunu yanına çağırdı ve 0nlara bir görev verdi: içinizden biri yıllar boyu uğraşarak kurduğum şirketimin başına geçecek. Hanginizin bunu hakettiğine karar vermek için, her birinize birer dolar vereceğim. Şimdi gidip bu birer dolarla ne alabiliyorsanız alacaksınız, ama bu akşam geri döndüğünüzde paranızla aldığınız şey hastane odamı bir uçtan bir uca doldurmalı. Çocuklar bu başarılı şirketi yönetme fırsatı karşısında heyecana kapıldılar. Üçü de şehre gidip parasını harcadı. Akşam geri döndüklerinde babaları sordu:

 "Birinci çocuğum, bir dolarla ne yaptın ?"

 Çocuk cevap verdi:

 "Arkadaşımın çiftliğine gittim, bir dolarımı verdim ve iki balya saman aldım. Sonra odadan dışarı çıktı, saman balyalarını getirdi, açtı ve havaya savurmaya başladı. Oda bir anda samanlarla dolmuştu. Ama biraz sonra samanların tamamı yere indi ancak babanın söylediği gibi odayı bir uçtan öbür uca dolduramadı.

 Adam sordu:

"Peki ikinci çocuğum, sen paranla ne yaptın ?"

 Yorgancıya gittim. İki tane yastık aldım. Bunu söyleyen çocuk, yastıkları içeri getirdi, açtı ve tüyleri bütün odaya dağıttı. Zaman içinde bütün tüyler yere düştü, böylece oda yine dolmamıştı.

 "Sen üçüncü çocuğum, sen paranı ne yaptın ?" diye sordu adam.

 Dolarımı cebime koyup senin yıllar önceki dükkanın gibi bir dükkana gittim. Dükkanın sahibine parayı verdim ve bozmasını istedim. Dolarımın 50 centini çok değerli bir şeye verdim. 20 centini şehrimizdeki iki yardım kurumuna bağışladım. 20 centte kiliseye verdim. Böylece bir 0nluğum kaldı. Bununla iki şey aldım. Çocuk elini cebine atıp bir kibrit kutusu ve bir mum çıkardı. Işığı kapatıp mumu yakınca oda mumun yaydığı ışıkla dolmuştu. Oda samanla veya tüyle değil, bir uçtan öbür uca ışıkla dolmuştu.

 Baba memnundu; "Çok iyi oğlum. Bu şirketin başına sen geçeceksin, çünkü yaşam hakkında çok önemli bir şeyi, ışığını yaymayı biliyorsun. Bu çok güzel.

IŞIĞINI YANIK TUTAN HERKES ADINA...



Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 0


PARA BİRİMLERİ!!!! +15Yeni yorum girAç/Kapa

Ukranya Kiev de öğretmen öğrencilere para birimlerini sormaktadır.

Öğretmen : "Almanya" der.
Öğrenciler hep bir ağızdan: "Euro" der.
Öğretmen : "Amerika" der.
Öğrenciler hep bir  ağızdan: "Dolar" der.
Öğretmen :
"İngiltere" der. Öğrenciler hep bir ağızdan "Sterlin" der.
Öğretmen : "Türkiye" der.
Öğrencilerden ses çıkmaz. Öğretmen
bir daha sorar.
Bu sefer öğrencilerden biri "Kere" der.
Öğretmen şaşırır, "Oğlum Nereden çıkardın 0nu" der. Öğrenci "geçen sene
ablam tatile Türkiye'ye gitti ve geldiğinde iki "KERE" verdim palto aldım,
bir "KERE"
verdim çanta aldım, bir "KERE" verdim pantolon aldım, dört "KERE" verdim
dönüş bileti aldım" diyordu!!!!



Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 0


ASİL ANNEYeni yorum girAç/Kapa

Bir annenin annece terbiyesi
Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine
gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış,
yemek yapıyordu.
Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi.
Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı
bir durumla karşılaştılar. Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler
değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı.
Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse
hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu,
kadıncağıza durumu fark ettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da,
yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi.
 Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin
ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları ise biraz daha
kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra,
yaşlı kadına:
"Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum.
Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence
ya hastasın ya da bir sorunun var." dedi. Yaşlı kadın gülümseyerek
cevap verdi:
"Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu yemekten
sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp
karısının kalbini kıramayacak."



Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 0


UÇAK BÖYLE UÇURULUR:::Yeni yorum girAç/Kapa
Ucak boyle ucurulur

http://www.youtube.com/watch?v=Ux497FTW_5M


Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 1

bittim buna.
Kayıt tarihi : 6.06.2006 01:25:00 - Yorum sahibi: AITO


GURME!!Yeni yorum girAç/Kapa
Paris'te son derece güzel bir restaurant varmış.Bu restaurant’ ın özelliği öğlen servislerinde "günün menüsü" adı altında sürpriz yemekler sunmasıymış.
Öğlen servisi tam 12:00 de başlıyormuş ve "günün menüsünden istiyorum"
diyenlere o güne ait sürpriz yemek sunuluyormuş.
Yine birgün adamın birisi gelmiş masaya oturmuş,masanın üzerinde duran çatalı alıp burnuna götürerek koklamış;
- Vaayyy,demiş.Demek günün menüsü enginarlı rosto haaa, getirin severim rostoyu…
Restaurantta ki herkes bu olayı ve sözleri görmüş,duymuş.
Biraz sonra servis başlamış,hakikaten günün menüsü,enginarlı rosto.Garsonlar şaşırmışlar ama tesadüf olduğuna karar vermişler.
Ertesi gün öğlende yine aynı adam yine gelip oturuyor,çatalı alıp kokluyor yine biliyor;
-Bugünkü günün menüsü mantarlı börek haaa, getirin bakalım.
Garsonlar bakmışlar bu iş tesadüf değil. Adam resmen çatalı koklayarak menüyü biliyor. Restaurantın imajı sarsılmaya başlamış.Telaşla durumu
patrona anlatmışlar.Patron;
- Sakin olun. demiş Eline bir çatal alıp oradaki bulaşıkçı
kızlardan birine uzatmış;
- Anita al kızım şu çatalı orana sürüver demiş.
Anita söyleneni yapmış.
Patron bu defa çatalı garsonlara vermiş;
- Bunu koyun o adamın masasına bilsin bu defa da görelim
bakalım, buyurmuş. Çatalı masaya koymuşlar.
Öğlen aynı adam yine gelmiş ve yine ayni masaya
oturmuş.Garsonların meraklı
bakışları arasında çatalı alıp burnuna götürmüş uzun uzun
koklamış ve şaşkın bir ifadeyle sormuş;
- Aaaaa, Anita burada mı çalışıyor?




Kayıt tarihi : 6.06.2006 - Toplam yorum : 0


SÜPERRR!!!!Yeni yorum girAç/Kapa

Temelin karısı köyündeki doktorla işi pişirmiş. Bu
durum herkesin diline  düşmüş ama kimse Temel'e söyleyemiyor.
Herkes nasıl anlatacağız bu işi   derken Dursun atlamış;
- Merak etmeyin uşaklar ben söylerum. Akşam olmuş
Temel kahveye gelmiş,
Dursun şöyle bi gerinip köşeden yüksek sesle temele
dogru bağırarak;
-Ha Temel uşağum, senin Fadime ne zaman profösör
olayir da?
-Ula Tursun şaşirdin mu, benim kari daha okumayi bile
sokemedu profösör  olmak nerden çiktu..
-Ne pileyumm köyde herkes fadime yüksek lisansini
yapti, doktora veriyor
diyorda 0ndan sormuşumdur..



Kayıt tarihi : 4.06.2006 - Toplam yorum : 1

AMANIN...DOKTORA  HA...HAHHAHHHAHH
Kayıt tarihi : 5.06.2006 08:13:00 - Yorum sahibi: emelatam


ECZACI VE BAYAN!!!Yeni yorum girAç/Kapa

Adam evine dönünce karısını hüngür hüngür ağlarken bulmuş..Telaşla
sormuş..
 -"Eczacı..!" demiş karisi içini çekerek.. "Telefonda bana küfür etti!
 Adam öfkeyle Eczaneye koşmuş..
 -"Sen ne dedin benim karıma" diye saldırmış eczacıya..
 -"Durun!" demiş eczacı, "Bir de beni dinleyin!..
 
 Bu sabah saatin alarmı çalmayınca hayli geç kalkabildim.. Kahvaltı
 etmeden kapıdan fırladım ki evin ve arabanın anahtarlarını içeride
 unutmuşum. Pencerenin camını kırarak anahtarları aldım.. Geciktim
 diye biraz hız yapınca yolda ceza yedim.. Yarı yolda lastiğim
 patladı.. Eczaneye geldim ki kapıda bir sürü insan
 bekleşiyor..
 Kapıyı açarken telefon yerinden fırlarcasına çalıyordu.. Birinin
 parasının üzerini vermek için hamle yaptığımda paralar yere
 saçıldı.. Ellerimin ve dizlerimin üzerinde paraları toplarken
 telefon hala çalıyordu.. Ayağa kalkarken kasanın açık çekmecesine
 başımı vurunca yere yuvarlandım. Telefon hala çalıyordu.. Hamle
 yaparken ortadaki rafa çarptım. En pahalı parfümler yerlere düşüp
 kırıldı.. Telefon hala deli gibi çalıyordu.. Sonunda açtım.. Karınız
 arıyormus..
   -"Rektal termometreyi nasıl kullanacağım?" diye sordu..
 
 Beyefendi size yemin ederim kendisine sadece doğruyu söyledim!"



Kayıt tarihi : 4.06.2006 - Toplam yorum : 0


ALLAH'A ŞÜKÜR!!!Yeni yorum girAç/Kapa

Karı koca oturmuş televizyon izlerken, erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir, karısına uzatır: - "Al karıcığım, sana su ve aspirin getirdim!"

 - "Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?"

 - "Allaha şükür!"



Kayıt tarihi : 4.06.2006 - Toplam yorum : 0


Sayfa : <<   <  5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25  >   >>

Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,1445313