|
Cevap sahibi : kkaana - dr
Cevap : İansanlar içinde buladım adam gibi adam/ Bir nefes alsam adam gibi / Bu saltanatı da bırakıcam sarayı da anasını satiim / Çekip gidicem uzaklara Otel-i Humayuna/ Sonum ne olur bilmiom ama alıcam haremden bi kız / Yâr-ım Hürrem ters ters baksa da/ Kumlar üzerinde koşar tepişiriz zevcelerle / Padişahız dedik bir saat gibi çalıştıkta ne oldu ha/ Geril geril huzur kalmadı ya / İatifa ediom lan yeter/
Haklısınız. Sizi okurken ben bile gerildim. İstifanızı kabul ediyoruz. :) |
|
Cevap sahibi : yalovalı - İletişim
Cevap : Ben de bir ekleme yapabilir miyim? 2.beyitteki devlet,mutluluk huzur anlamında -hani derler ya başına devlet kuşu kondu-yoksa bilinen anlamdaki (Toprak bütünlüğü olan örgütlü millet)devlet değil.Muhibbi de muhabbeti seven anlamında.
Katkınız için teşekkürler. Muhibbi mahlası "muhabbet" kelimesinden mi yoksa "muhip" kelimesinden mi esinlenerek alındı bunu bilmemiz mümkün değil tabii ki. :) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Kanuni bu cevap karşısında memnun oldu. Hemen köylülerin zararını hesaplattırdı ve ödedi.
Elbet bunun için "muhteşem" sanı verildi kendisine. :) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Sultan Süleyman neden 'Kanuni' oldu?
Döneminde uygulanan kanun ve hükümleri derleyip toparlattı. Bunları düzenletti, kanun kitapçıkları haline getirdi. Bu kanunlara uyulmasını da titizlikle takip etti, ettirdi. Bu yüzden de ona Kanunî dendi.
Kanuni Sultan Süleyman, kul hakkına uymaya titizlik gösteriyordu. Budin (Bugünkü Budapeşte) seferinden dönülüyordu. Yollar dardı. Askerler zaman zaman tarlalardan geçmek zorunda kalıyordu. Bu sırada bir köylü, elindekini padişahın atının geçtiği yere fırlattı. At ürktü. Köylü hemen yakalandı ve padişahın huzuruna getirildi.
-Derdin nedir de böyle yaptın? diye sordu padişah. Köylü:
-Askerlerinizden bazıları bizim yeni ektiğimiz tarlalardan geçtiler. Ya bu zararı ödersiniz, ya da sizi şikâyet ederim, diye cevap verdi.
Bunun üzerine Sultan Süleyman köylüye:
-Peki, bizi kime şikâyet edeceksiniz? diye sordu. Köylü:
-Siz Kanuni değil misiniz? Sizi kanuna şikâyet ederiz.
Kanuni bu cevap karşısında memnun oldu. Hemen köylüle
... |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Bu Muhteşem......
Süleyman'dan hakkını alır karınca…
Karıncalar sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutuyordu. Kanunî Sultan Süleyman, karıncaların öldürülebilmesi için Şeyhülislam Ebussuud Efendi'den aşağıdaki beyitle fetva istedi:
“Dırahta eğer ziyan etse karınca /
Zararı var mıdır onu kırınca?”
(Karıncalar ağaca zarar verse, onları öldürmenin bir zararı var mıdır?)
Padişah'ın bu isteğine, Ebussuud Efendi de, bir şiirle şöyle cevap verdi:
“Yarın Hakk’ın divanına varınca; /
Süleyman'dan hakkın alır karınca!”
Bizdeki MGK lar, kabine toplantıları da böyle yapılsa ne hoş olurdu değil mi ? :)))........Örneğin Cumhurbaşkanı MGK da Başbakana sorar; "Efkar-ı umumide verilmiyor ciddiyet/ İrtica geliyorda alınmıyor emniyet".............. Başbakan cevaplar; "Derd etmeyin haşmetlü, bizde tedbirler çoktur/ Lakin halühazırda bizde irtica yoktur"..... :))) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Bu dizelerde Sultan Süleyman, halk içinde en önemsenen şeyin devlet olduğunu; ancak bir nefes sağlığın devletten daha önemli olduğunu belirtiyor. Tabi devlet kelimesi iki anlama birden geliyor. Hem bildiğimiz devlet, hem de saadet, mutluluk anlamına geliyor.
Fakat beyiti bütün olarak ele alınca anlam bütünlüğü açısından, oradaki devletin, bildiğimiz "devlet" olduğunu sanıyorum. Fakat sizin bahsettiğiniz gibi bir cinas ta yapılmış olabilir. :))) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Bana kara diyen dilber/
Gözlerin kara değil mi/
Yüzünü sevdiren gelin/
Kaşların kara değil mi/Karacoğlan
Değirmenden geldim/
Beygirim yüklü/
Şu kızı görenin deli ola
15 yaşında 45 bölüklü/
Bir kız bana emmi dedi neyleyim./
Birem birem toplayayım odunu; /
Bilem dedim,/
Bilemedim adını/
Elbistan yanaklı, Türkmen kadını/
Bir kız bana emmi dedi neyleyim/
Bizim ilde urum olur, ud olur/
Sızılaşır Bozkurtları aç olur/
Bir yiğide emmi demek güç olur/
Bir kız bana emmi dedi neyleyim./
Karacaoğlan der, nen edip nen olayım/
Akan sularınla bende geleyim/
Sakal seni matkap ile yolayım/
Bir kız bana emmi dedi neyleyim/
Şu kız bana emmi dedi neyleyim/
Bir yiğide emmi demek güç olur/
Bir kız bana emmi dedi neyleyim/
Şu kız bana emmi dedi neyleyim./
Karacaoğlan
|
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Efendim bir nazar kıl arzu halim var şikayette/Dünyalar durdukça dur daima tah-tı sadarette/ Mürvetkanisin padişahsın adalette/Resulallah yardım etsin bize ruz-u kıyamette/Sorar isen ismi cismi elezdühi bezmihi canım/ Ciğerim oduyla yandı semadan indi suzanım/Sana arzuhalim vardır meşhur Abdülaziz hanım/Biz gedayız sana kuluz merhamet eyle sultanım/Kitabım dürülü kaldı dilimde kur'anım ağlar/Gerek avrat gerek evlat sefildir sübyanım ağlar/Muhakkak böyle bir günde tahtında sultanım ağlar/Kusurum çok yüzüm kara nasıl varam huzuruna(Bu da benden, yazarı bilinmiyor, bababın dedesi Musul'da askerlik yaparken bir arkadaşının padişaha gönderdiği mektup uzun süre askerlikten sonra artık terhis olabilmek için)
Gerçekten müthiş yazmış. :))) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : Ekşi sözlük sağolsun ::)) Ama Sultanım neyler, neylerse güzel eyler::)))
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Ben sanki bunun biraz daha tasavvufi yönü olduğu kanaatindeyim. Malum şiir türü yazınlarda mecazlar sık kullanılır. O mecazların yerine gerçek anlamları koyunca daha eşsiz güzellikler ortaya çıkıyor. :) |
|
Cevap sahibi : ombasaran - TELMAŞA OPERATÖRÜ ;-)
Cevap : halk icinde devletten daha itibarli bir sey yoktur
dunyada sihhatli bir nefes gibi mutluluk yoktur.
saltanat dedikleri sey ancak bir cihan kavgasidir
dunyada birlik gibi mutluluk ve talih yoktur.
birak bu eglence ve icme meclislerini zira sonu fenadir
eger ebedi bir dost istersen sadakat gibisi yoktur.
(bir kum saati gibi olan) omrundeki kumlarin haddi hesabi olmasa da
bu donen sise icinde (en ozeli) bir saattir.
eger huzur bulmak istersen ey muhibbi (hem sevgili hem de kendisi) herseyden arin
dunyada kosesine cekilmek gibi huzur veren bir tek basinalik (huzur) yoktur
Cevabınızı doğru kabul etmekle beraber bendenizde naçizane tercümemi aktarmak isterim.....:))).... 1. Beyit : Halk içerisinde devletten daha itibarlı bir şey yoktur. Devlet olmayan bir dünya da nefes almak bile mümkün değildir 2.Beyit : Birlik şansını ve mutluluğunu bulamamış dünyada, saltanat denilen şey dünyevi bir kavgadır 3. Beyit : İçki alemini bırak ! sonu kötüdür. Allaha (yar-ı baki) kavuşmak istersen onun buyruklarını yerine getir 4. Beyit : Kum taneleri kadar sayılamayacak kadar çok ömrün olsa da bir kum saati gibi, çarkın döndürülünce diğer tarafa dökülürsün 5.Beyit : Huzura ermek istersen gel vazgeç ey Muhibbi (Kendisi ya da sevgi beslenen dost), birliği olmayan dünyanın her tarafı inziva köşesi gibi…….. |
|
